Sosyal medyada dolaşırken mutlaka karşına çıkıyordur:
Tertemiz bir ev, sakin bir bebek, elinde dumanı üstünde kahve, full makyajlı, gülümseyen bir anne…
Böyle fotoğrafları gördükçe içten içe şu sorular belirmeye başlar:
“Ben neden böyle değilim?”
“Demek ki ben bu işi beceremiyorum.”
Oysa bu paylaşımlar birer vitrinden ibaret.
Perde arkasında neler yaşandığını, o fotoğraf çekilene kadar hangi fırtınaların koptuğunu kimse göremiyor.
Ve bu görünmeyen kısımlar yüzünden birçok kadın kendini yalnız, yetersiz ve eksik hissediyor.
Gerçek Hayat Filtreyle Çalışmıyor
Gerçek hayat bazen kirli çamaşır yığınları, emzirirken ağlamalar, geceler boyu uykusuzluk ve “ben ne yapıyorum?” hissiyle doludur.
Ama bunlar paylaşılmadığı için, sadece senin başına geliyor sanırsın.
Halbuki görünmeyen milyonlarca anne, aynı yorgunluğu taşıyor.
Gerçek Annelik Kusurludur
Gerçek annelik:
- Bebeğini uyutmak için saatlerce ayakta beklemektir
- Göz pınarların doluyken bile gülümsemeye çalışmaktır
- Her şeye rağmen sabah yine onunla yeniden başlamaktır
Annelik, her şeyin mükemmel olması değil;
dağılmışken bile bir şeyleri toparlamaya çalışmaktır.
Ve inanın, bu mükemmel görünen her fotoğraftan çok daha kıymetli ve gerçek bir şeydir.
Yalnız Değilsin, Kıyaslamaya Değmez
Bugün saçını tarayamadın mı?
Yemek yapamadın mı?
Sadece emzirdin, susturdun, sevdin mi?
İnan, yeterince çok şey yaptın.
Kendini sosyal medyada gördüğün o süslü anlarla kıyaslama.
Kimse tam gerçeği paylaşmıyor.
Sen kendi gerçeğinde elinden geleni yapıyorsun. Bu çok değerli.
Son Söz
Sosyal medya bir vitrin.
Senin hayatınsa bir hikâye.
Ve bu hikâyede hem iniş hem çıkış, hem kahkaha hem gözyaşı var.
Bu da seni kötü bir anne değil, gerçek bir insan yapar.